Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Özgürlük

ÖZGÜRLÜK YOLU Into the Wild üniversiteyi yeni bitirmiş bir gencin sınırsız tutkularının peşine düşmesini anlatan bir hikayedir. Yapım Penn'in kısmen katkılarıyla John Krauker'in 1996 yılında yayınlanan Christopher McCandless'ın maceraları üzerine kitabından uyarlanmış ve onun anısına yapılmıştır. Yapım 'En İyi Kurgu' ve 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' dalında Oscar'a aday gösterilmiştir. Tam anlamıyla dört dörtlük bir hayata sahip olan Chris, aile içindeki sorunlardan dolayı yaşama dair olan para, aşk, kariyer ve diğer dünyevi şeylerden uzaklaşır. Biriktiği paranın bir kısmını alıp doğal yaşama doğru yola çıkar. Chris'in amacı özgürlüğü ve önemlisi huzuru arayıştır. Unutulmaması gereken şey ise Eddie Vedder imzalı müziklerdir. Sizleri benliğinizin yolculuğuna çıkaracaklarına emin olabilirsiniz.

Korku

HAVARİLER Ceza evinden kaçan iki mahkumun hikayesidir. İki mahkum da Ramon ve Xavier kaçarlar, yaptığı hırsızlığın mallarını Xanas köyündeki Bayan Luisa’nın evine saklamıştır. Mahkumlardan Ramon hacı kimliği ile bu ganimeti almak için yola düşer. Bahsedilen köye [Santiago] giderken bir yolcu ile karşılaşır yönünü Kutsal Kafilenin kontrolü altındaki başka bir köye yönlendirilir. Ramon eğer kendini koruyamazsa üç gün sonra öleceğini başka bir tutsaktan öğrenir. Bu arada Santiago de Compostela Başpiskoposu, ziyaretine gelen turistler ormanda kaybolunca onları aramak için orman köyüne gelir. İşler karışsa da mutlu bir son vardır.

İnsan

SİNEKLERİN TANRISI Pek çok okulun demirbaş kitabı olan Sineklerin Tanrısı her alanda varlık gösteren rekabet halindeki iki dürtünün çatışmasının sürükleyici bir incelemesidir. Peter Brook'un 1963 tarihli sinema uyarlaması mahşeri temaya uygun çekincesiz bir belgesel tarzla kameraya alınmıştır. İlk gösterimi çekildiği yıl Cannes Film Festivali'nde yapılmış ve bu festivalde Altın Palmiye Ödülü'ne aday gösterilmiştir.  Bir yanda kurallara uyarak ve ahlaken iyi olanı, arzuların anında tatmin edilmesinin üstünde tutarak huzur içinde yaşama dürtüsü vardır. Diğer yandaysa şiddet yoluyla üstünlüğü ele geçirme, grup için bireyi feda etme dürtüsü. Savaş sırasında uçakları vurulup düşürüldükten sonra tropik adaya çıkarılan bir grup erkek öğrencinin hikayesidir. Toplumun bir yüzünde kurallarla yönetilen ve kanunlara bağlı vatandaşlar imgesi dururken diğer yüzünde yıkıcı ihtilal fantazileri ve sapkınlıklarla karşılaşırız. Sineklerin Tanrısı kapalı kapılar ardında bulunan...

Kasım

NOVIEMBRE Dünyayı değiştirmek istemiştik. Ama perişanca yenildik. Şimdiyse, değişmemek için ben dünyaya direniyorum. İspanyol yönetmen Achero Manas'ın 2003 yapımı filmidir. Bir grup tiyatro aşığı idealist gencin, insanların birbirleri için karşılıksız hiçbir şey yapmadıkları, aşırı bireyci doksanların son dönemini eleştirmesi üzerine kurulmuştur.Ve sanatın duvarlar arasında değil daha cesurca, halkla iç içe olması gerektiğine inanmalarını anlatır.  Alfredo, hayallerini gerçekleştirmek üzere Madrid'e gider. İç dünyasında büyüttüğü oyunculuk okulunda karşılaştığı basmakalıp düşünce yapısı sebebiyle düş kırıklığı yaşar. Birkaç arkadaşıyla beraber “Noviembre” adını verdikleri sokak tiyatrosu grubunu kurar. Halka değişik kostümlerle ve doğaçlama oyunlarla gösteri yapan, başları belaya girdiğinde ve kişisel problemler yaşadıklarında dahi dünyayı değiştirebileceklerine inançları tam olan Noviembre, alışıldığın o denli dışında ve aynı zamanda o denli gerçektir ki h...

Delilik

DELİLİK Yönetmen Jacques Becker’ın son filmi olan Le Trou (Delilik) Jose Giovanni’nin 1947 yılında hapishaneden kaçış denmesinin gerçek öyküsünü anlattığı romanından uyarlanmıştır. Yapımcıları Jose Giovanni, Jacques Becker, Jean Aurel ile birlikte yazmıştır. 1997 de yayınlanan bu film Bafta film ödüllerinden 2 ödül ve bir adaylık almıştır. Jacques Becker’in vefat etmeden 2 hafta önce tamamladığı Le Trou, hapishane filmi kavramını sinemada yaygın şekilde anlatılandan bambaşka bir boyuta taşımaktadır. Le trou filmini kısaca özetlersek Jose Giovanni’nin romanından uyarlanmış olan bu film ve J.P.Melville tarafından o güne dek yapılmış en iyi Fransız filmlerinden biri olan yapım hapishane üzerine yapılmış en etkili dramlardan biridir.

Hayal Gücü

"Gerçekler sizi sardığında tek sığınağınız hayal gücünüzdür." Yönetmenliğini,Guillermo del Toro'nun yaptığı Meksika-İspanya yapımı, dram, fantastik filmi. 1944 yılında İspanya İç Savaşı sonrasında geçen olaylar; Ofelia'nın, hamile  ve hasta olan annesiyle  birlikte yüzbaşı olan üvey babasının yanına taşınmasıyla başlar. Ofelia ve annesinin yeni taşındıkları bu ev, aynı zamanda orman içinde bir karakoldur ve arka bahçesinde esrarengiz bir labirent vardır. Peki bu labirentte ne vardır? Ofelia, bu labirentte bir Pan ile tanışacak ve kendini bu Pan sayesinde büyük bir gizemin içerisinde bulacaktır. Film, fantastik bir kurguyla İspanya İç Savaşı'na ait gerçekçi ve siyasi bir arka planı birlikte başarıyla işlemiştir. Yabancı film dalında 3 Akademi Ödülü sahibi olan film, yerli ve yabancı çeşitli festivallerden 68 ödül almış ve 58 ödüle de aday gösterilmiştir. Bu özelliğinden dolayı  son dönem İspanyol sinemasının en başarılı filmlerinden biri olmuştur...

Hüzün

"Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri kimseye inanmıyorum." (Perhan) Amerikan sinemasından tamamen bağımsız, kısıtlı bütçe ve harika müzikleriyle mükemmel bir Avrupa sineması ve dram örneğidir. Çingenelerin kendi dillerindeki konuşmalarıyla ve amatör oyuncularla çekilen film karamsar yapısıyla, Kusturica filmografisinin en dramatik parçasıdır. Bu filmiyle Kusturica 1989 yılında Cannes Film Festivali'nde en iyi yönetmen ödülünü almıştır.  Film, telekinezik güçlere de sahip olan Perhan adında bir çingenenin, genç yaşta Yugoslavya'nın küçük bir köyünden çıkıp Milano'da bir suç şebekesine dahil oluşunu, Azra ile yaşadığı aşk ve kız kardeşi Danira'ya uzun süre sonra tekrar kavuşmak için gösterdiği çabalar etrafında anlatır. Filmi farklı kılan en önemli konulardan birisi de rol alan oyuncuların profesyonel olmamalarıdır. Baş rol oyuncusu Davor Dujmovic 1999 yılında intihar etmiştir. Davor'un oynadığı rolün metaforik etkilerinin naif kişili...

Mutluluk

MUTLU OLMANIN EN KOLAY YOLU MUTLU MUTLU ETMEKLE BAŞLAR!  Sahi mutlu olmanın en kolay yolu başkalarının yüzünde gülücük oluşturmayla başlar. Ne kadar basit değil mi? Altı üstü yüz güldürmek ne kadar zor olabilir ki? Belki de bu kadar basit olduğu için kimse layığıyla beceremiyor. Amelie tüm hayatı bir çocuktan farklı olarak geçen dış dünya ile soyutlandırılmış bir kız çocuğunun hikayesini anlatmaktadır. Yanlış teşhis koyan bir baba, kalp hastası olduğuna inanarak çocuk gibi büyüyemeyen Amelie. Yanlış teşhistir çünkü Amelie kurduğu nadir fiziksel temasları sonucu babasının sağlık kontrolleriyle gerçekleşmektedir. Ve bu kontroller sırasında Amelie heyecanlanmakta, kalp atışı hızlanmaktadır. Amelie kendini bu yalnızlıkta eğlendirebilmek için, oldukça ilginç ve derin bir hayal gücü geliştirmiştir kendi kendine. Yaşı büyüdüğünde bir kafe de garson olarak çalışmaya başlar. Bir gün gevşemiş bir banyo fayansının arasında bir çocuğun yıllar önce saklamış olduğu metal bir kutu bulur....

Hayal

 HAYAL EDİNCE 'Dünyanın gördüğü her büyük başarı önce bir hayaldi. En büyük çınar bir tohumda, en büyük kuş bir yumurtada gizliydi.' Sahi ne güzel söz.Üstelik anlatmak istediklerim konusunda yol yordam gösteriyor bana.  Günlerce merakla beklediğim dizinin yeni bölüm fragmanına denk gelmek gibiydi,  yeniden  kanal değiştirirken bu reklama denk gelmek. Kısa sürede öyle benimsemişimki etrafımdaki herkese hişşşt sesizlik! derken buluveriyordum kendimi. İşte bak o reklam bahsettiğim reklam. Kısa süre içinde Thy'ye çekilen reklam,  oldu  benim reklam. O gün bugündür reklam deyince aklıma hemen THY, THY  denildiğinde  de  'hayal edince' reklamı uçuşuyor havalarda. Sahi  ne  samimi ne içten reklamdı öyle. Böyle düşündüğüme göre verilmek istenilen mesaj ulaştı yerine demektir. Üstelik duygusal faydayı ön plana alan mis gibi tertemiz bir reklam. Gökyüzü, uçaklar, gökyüzünden geçen uçakları büyük bir zevkle seyreden çocuklar ve ha...