Ana içeriğe atla

Önyargı

                         Unutmayalım,
Onların, bunların, şunların her zaman konuşmak için çeşitli gerekçeleri olacaktır.
Düşünmeden yapıştırdıkları benzetmeler, hadlerini aşan konulara yaptıkları gereksiz yorumlar, bilmedikleri hayatlara burnunu sokmalar, masanın bir ucundaki kadının diğer ucundaki erkekle garanti bir ilişkisi olduğu gibi.
Eğer bir erkek ezan vakti camiinin önünden geçiyorda camiiye girmiyorsa dinsiz damgası yediği gibi.
Kendisine güldüğü iddiasıyla işitme engelli gencin ulu orta dövülmesi gibi.
Mini şort giyen kadının tacizi hakketmesi, Adamlığa kılıfın küpe takmamayla biçimlendirildiği gibi.
Aldığı müjdeli bir habere ağız dolusu gülen gence faişe damgası yapıştırıldığı gibi.
Mutlu mu, mutsuz mu olacağımızı bilinçaltı kalıplarımız yönetirken neyin mutsuzluğunu yaşıyoruz?
Kanımca;
Yargılamadan önce olaylara hakim olmayı,
Kırıp dökmeden önce hissetmeyi,
Konuşmadan önce düşünmeyi unuttuğumuzdan beri mutsuzluğu yaşıyoruz.
Seleften biri der ki:
"Sakalından alkol damlayan birini görsem, belki de üzerine dökülmüştür" diye düşünürüm.
Peki biz ya da siz???
Bugünü de Sabahattin ustayla bitirelim..
Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz?



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayal Gücü

"Gerçekler sizi sardığında tek sığınağınız hayal gücünüzdür." Yönetmenliğini,Guillermo del Toro'nun yaptığı Meksika-İspanya yapımı, dram, fantastik filmi. 1944 yılında İspanya İç Savaşı sonrasında geçen olaylar; Ofelia'nın, hamile  ve hasta olan annesiyle  birlikte yüzbaşı olan üvey babasının yanına taşınmasıyla başlar. Ofelia ve annesinin yeni taşındıkları bu ev, aynı zamanda orman içinde bir karakoldur ve arka bahçesinde esrarengiz bir labirent vardır. Peki bu labirentte ne vardır? Ofelia, bu labirentte bir Pan ile tanışacak ve kendini bu Pan sayesinde büyük bir gizemin içerisinde bulacaktır. Film, fantastik bir kurguyla İspanya İç Savaşı'na ait gerçekçi ve siyasi bir arka planı birlikte başarıyla işlemiştir. Yabancı film dalında 3 Akademi Ödülü sahibi olan film, yerli ve yabancı çeşitli festivallerden 68 ödül almış ve 58 ödüle de aday gösterilmiştir. Bu özelliğinden dolayı  son dönem İspanyol sinemasının en başarılı filmlerinden biri olmuştur...

Kadın

"Kadın insandır, erkek ise insan oğludur. " Kadın annedir, kardeştir,eştir, evlattır, kadın fiziki olarak olmasa da manevi olarak güçtür. Vicdan, fedakarlık, duygudur.Kadın şofördür, mühendistir, aşçıdır,kuafördür.Bu kadar değeri bir arada toplayan bir canlının şiddet görmesi, çalıştırılmaması, ikinci plana atılıp hor görülmesi, aşağılanması insanlığa en büyük darbedir. Cahilliktir. Kadın başlı başına tüm vasıfları üzerinde barındıran kocaman bir dünyadır. O koca dünyanın hakkettiği değeri bulabilmesi ümidiyle.

Korku

HAVARİLER Ceza evinden kaçan iki mahkumun hikayesidir. İki mahkum da Ramon ve Xavier kaçarlar, yaptığı hırsızlığın mallarını Xanas köyündeki Bayan Luisa’nın evine saklamıştır. Mahkumlardan Ramon hacı kimliği ile bu ganimeti almak için yola düşer. Bahsedilen köye [Santiago] giderken bir yolcu ile karşılaşır yönünü Kutsal Kafilenin kontrolü altındaki başka bir köye yönlendirilir. Ramon eğer kendini koruyamazsa üç gün sonra öleceğini başka bir tutsaktan öğrenir. Bu arada Santiago de Compostela Başpiskoposu, ziyaretine gelen turistler ormanda kaybolunca onları aramak için orman köyüne gelir. İşler karışsa da mutlu bir son vardır.